Özel bireylerin yaşam içerisindeki yerlerinin kolaylaştırılması için 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında ‘Engelsiz Esenyurt Çalıştayı’ düzenlendi.

Esenyurt Belediyesi’nin “Farklılıklarımızla Değişiyoruz, Gelişiyoruz” sloganı ile düzenlediği Engelsiz Esenyurt Çalıştayı’nda engelli bireylerin toplumsal yaşam içerisinde yaşadığı zorluklar konuşularak, bunlara dahil çözüm yollarını arandı.

Şehit Erol Olçok Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, İstanbul Barosu Engelli Hakları Başkanı Figen Erberk, Çalıştay Başkanı olarak Dr. Öğretim Üyesi Selma Yılar, belediye başkan yardımcıları, engelli bireyler ve aileleri katıldı.

Uzmanların yaptığı konuşmaların ardından tiyatro gösterisi ile devam eden programda aile bireyleri sahneye çıkarak yaşadıkları zorlukları aktardı. Ardından yapılan panel ve konferanslarla birlikte organize edilmiş olan yuvarlak masa çalışmalarında, engelli bireyler için erişilebilirlik, iletişim, sağlık, istihdam sorunları ve çözüm önerileri konunun uzmanları ile birlikte tartışma ve konuşma imkanı bulundu. Konuşmaların bir eğitmen tarafından işaret diliyle anlatıldığı program sonunda, verimlilik ölçülmesi açısından katılımcılara bir ankette uygulandı. Çalıştayda ayrıca belediyenin el sanatları kursunda eğitim alan özel bireylerin yaptığı ürünler sergilendi.

Yaşam içinde kendilerini ifade etmekte zorlanan dezavantajlı gruplar için çalışmalar yaptıklarını söyleyen Başkan Bozkurt şöyle konuştu:

“Göreve geldiğimizden günden itibaren fırsat eşitliği meselesini öncelikle tutuyoruz. Kimin için seçildiğimizi ne yapmamız gerektiğini unutmadan iş yapmaya çalışıyoruz. Bu çalıştayları sürekli olarak yapacağız. Bundan sonra bu çıktılarla ne yapmak istiyoruz? Biz bu kentte yaşayan herkesin neye ihtiyacı olur? Bu ihtiyaçların gidebilmesi için ne yapmamız gerektiğini öğreneceğiz. Burada elde ettiğimiz sonuçlarla önümüzdeki yıllarda yapacağımız iş ve işlemleri ona göre düzenleyeceğiz. Umuyorum ki bu dünyayı tabii kendimizden başlayarak güzelliklerle donatıp, birbirimizi anlamak için empati yapmayı öğrenip, sahip olduklarımıza saygı duyarak, karşımızdakinin kimliğine, kişiliğine, yeteneklerine, birikimine saygı duyarak, onun da bu dünyada en az bizim kadar nefes alma, kendini ifade etme hakkının olduğunun farkına vararak, bu işleri yürütürüz. Buradan çok önemli çıktılar olacağını düşünüyorum.”