Hibya, ‘Güncel’ programında kurumsal kültür sanat danışmanı Murat Gürol’u stüdyosunda ağırladı.

Sohbet havasında gerçekleşen yayında, ”Murat Gürol kimdir?”, “Sanat, sanatçı disiplini nedir?” ve “Sanatta zaman yönetimi” gibi konular konuşuldu.

Murat Gürol, kendinden bahsederek müziğe ilk olarak okulda kurulan mandolin orkestrasında banço çalmaya başladığını zamanla da müzik kulağı olduğu için orkestranın solisti olduğunu belirtti.

Gürol, annesinin 10 yaşındayken konservatuar sınavına götürdüğünü sınavı kazanarak keman bölümüne başladığını söyledi.

Kurumsal kültür sanat danışmanı Murat Gürol İngiliz ortaokulundayken yarışmalara giren ve konserler veren popüler bir orkestrası olduğunu o grubun üniversitedeyken başka bölümlere geçtiği için dağıldığını ve konservatuarı bıraktığını ama o orkestrada olan Ertuğrul Sevsay ile karşılaşıp İstanbul Filarmoni Derneğinde çalmaya başlayarak tekrardan müziğe döndüğünü dile getirdi.

Gürol, konservatuar tekrardan devam etmesi hakkında “Boğaziçi’nde Mühendislik mastırı yaparken yan tarafta Erdoğan hocam sayesinde dışarıdan konservatuara sınavına girerek geçtim aynı zamanda Devlet Senfoni Orkestrasında müdür yardımcısıydı, Devlet Senfoni Orkestrasına da o şekilde girdim” ifadesini kullandı.

Orkestra şefi neden gerekli sorusuna Gürol, “Barok zamanında şimdiki şefler yok, bagetler büyük orkestralarda oluyor. Ritim vermekten çok orkestrayı tek elden idare etmek gerekiyor. Karşında 50,60 kişi var ne zaman girecek hangi ritmi nasıl ayarlayacak onu şefler ayarlıyor.” cevabını verdi.

Klasik müziğin içerisine girmem tesadüflerle oldu diyen Gürol, “Robert kolejine geçtiğimde orada kütüphanede müthiş bir plak koleksiyonu vardı. Keman çalıyorum ama bu müziği hiçbir şekilde tanımıyorum, merakım yok. Bir arkadaşım dedi ki Chopin’in kaç senfonisi var ben de attım bir şeyler. O kadar konservatuara gidiyorsun Chopin’in senfonisinin olmadığını bilmiyor musun dediğinde kafama yerleşti herhalde her gün bir plak almaya başladım. O şekilde repertuar olarak çok geliştirdim kendimi o bana hem senfoni idaresinde hem de CRR’de çok faydası oldu. Ve dinledikçe sevilen bir şey o” dedi.

Murat Gürol, 1986 yılında senfonide idareciliğe, 1992 yılında da Aydın Gün’e yardımcı olarak CRR’ye başladığını vurguladı.

Gürol, kendisi CRR’deyken CRR Senfoni Orkestrası ve CRR Operası kurduğunu, yılda 200 faaliyet yaptıklarına dikakt çekti.

Gürol, Filarmoni Oda Orkestrasında çalan Ahmet Altunöz’ün Marmaris’te açtığı Filarmoni Derneği ile birlikte konserler ve festivaller yaptığını da sözlerine ekledi.

‘Güncel’ yayınının tamamı ise şöyle: