Ramanlı, kadına yönelik şiddet ve istismar vakalarını ortadan kaldıracak bir çalışmanın başlatılması gerektiğini dile getirerek, bunun için çözüm üretecek politikaların geliştirilmesinin elzem olduğunu söyledi.
“Müslümanca bir siyaset yapmaya çalışıyoruz”
Siyaseti Müslümanca yapmaya çalışan bir siyasi hareket olduklarını belirten Ramanlı, “Ülkemizde batı kaynaklı sağcı, solcu, liberal, demokrat gibi kavramlar üzerinden siyasi hareketler tanımlanmaya çalışılıyor. Bu sebeple bizi bazen İslamcı bir parti olarak nitelendirmeyi tercih ediyorlar ama biz bu isimlendirmeyi de doğru bulmuyoruz. Biz Müslümanız ve Müslümanca bir siyaset yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
“Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır”
Ramanlı, parti programlarında da kadınların sadece eğitim ve sağlık alanında çalışsın demediklerini vurgulayarak, “Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kadınlara hizmet verilen yerlerde sadece kadınlar istihdam edilmelidir diyoruz. Toplumun yarısını kadınların teşkil ettiğini ve toplumda kadın olmadığında toplumun da var olmayacağını bilen insanlarız. Bizim inancımıza göre kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır.” diye konuştu.
“Yerel yönetimler güçlendirilmeli ki insanlar hizmete kavuşsun”
Yerel yönetimler üzerindeki vesayetin kaldırılması istenmesinin nedenini nasıl değerlendirdiklerinin sorusu üzerine Ramanlı, “Biz merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayeti olmasın derken şunu kastediyoruz. Elbette ki merkezi yönetimin bir yetki ve görev planlaması olacak. Yerel yönetimlerin şekilde güçlendirilmesi gerekiyor ki ihtiyaçları anında tespit edilebilsin, çözümler hızlı bir şekilde üretilebilsin ve insanlar hizmete kavuşsun.” ifadelerini kullandı.
“Bizim HDP ile dünya görüşümüz farklıdır”
Ramanlı, partilerinin HDP’ye yönelik bakış açısına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Biz partilerin programlarını, siyasi anlayışlarını dışardan bir gözle sorgulama hakkını kendimizde görmüyoruz. Tüm partiler için bu böyle. Tabii ki bizim HDP ile dünya görüşümüz farklıdır. Belki bazı meselelerde ortaklaştığımız noktalar da vardır. HDP’nin öncülük ettiği ittifak, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını ilan etti. Bu karar, zımnen Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı olarak algılandı ki sahada da bu böyle. Ama aday çıkarmamış olması, kendisine oy verme potansiyeli olan bütün seçmenlerin Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceği anlamına gelmiyor.”