İletişim Başkanı Altun’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Ülkelerin kendilerini tanıtma ihtiyaçları çok eski tarihlere uzanır. Bu ihtiyaç özellikle bilgi, enformasyon çağıyla daha da önem kazanmış ve özellikle 1960’dan sonra bu ihtiyaç temelinde kamu diplomasisi alanı formel bir alan olarak karşımıza çıkmıştır. Zaman içinde birçok unsurla beslenen yumuşak güç alanına ulus markalama kavramı da dahil olmuştur. Ulus markalamayı devletlerin belirli bir imajı üretmek adına yaptıkları etkinlikler olarak tanımlayabiliriz.

Elbette dijitalleşmenin yadsınamaz bir gerçek haline geldiği günümüzde sosyal medya platformları da marka mecraları anlamında kritik alanlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu platformların sanılanın aksine özgür, bağımsız ve tarafsız olmadıkları çeşitli kereler karşımıza çıkıyor ve en son Twitter skandalında bu gerçeği bir kez daha açık ve net bir şekilde gördük.

İletişim teknolojilerindeki gelişimin küresel rekabetin yapısında yarattığı değişim, markalama faaliyetlerinde daha karmaşık ve özel kurgulanmış iletişim stratejilerine olan ihtiyacı da ortaya çıkarmıştır. Ulus markalama, ulusların topyekun çabasıyla yürütülen bir iletişim çabasıdır.

Dünyamız bugün ciddi sınamalardan, meydan okumalardan geçiyor. Şubat 2022’den bu yana Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın ciddi yansımalarıyla karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Bugün yeni bir düzen ihtiyacının çok daha yüksek sesle dile getirildiği zorlu, çetin bir süreçten geçiyoruz. İşte bu küresel sınamalardan başarıyla çıkan Türkiye, aynı zamanda bölgesel krizlerin ve küresel itilafların çözümüne katkı sunuyor.

Bugün Türkiye’nin en büyük, en güçlü markası Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz de bu yoldaki çalışmalarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızın lider marka kişiliğinden aldığımız ilhamla ve özgüvenle gerçekleştiriyoruz.”