Oğan, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ sözünü önemsediklerini dile getirerek, “Konuşmama buradan başlamamın sebebi bugün 4 Cumhurbaşkanı adayı var ve içlerinden 3 aday bu sözü söylerken biri söylemekten çekiniyor, biri bunu söylemek istemiyor, bir diğeri bu sözü söylersem bunu kırabilir miyim, şunun zoruna gider mi diyor. Ötekinin ne dediği belli değil. Bir tek göğsünü gere gere ‘Ne mutlu Türk’üm’ sözünü, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu veciz ifadesini söyleyen biziz.” ifadelerini kullandı.
“Şimdiye kadar bizi, Türk milliyetçilerini birilerinin yedeği olarak gördüler” diyen Oğan, şunları kaydetti:
“Hem Millet İttifakı hem Cumhur İttifakı, ‘Türk milliyetçileri nasıl olsa bize oy verecekler, bunların devlet yönetme isteği, arzusu yok, hükümet olmak istemiyor. Ne versek ondan kifayetlenecekler. 2-3 kadro, hükümette bakanlık bile istemiyorlar.’ diyerek Türk milliyetçilerin, Atatürkçülerin Türkiye’yi yönetme istek ve arzusu hep gemlendi. O ufuk hep daraltıldı. Evet siyaset üstüyüz ama milliyetçi ideolojiyi devlet yönetecek noktaya getirmek bir siyaset meselesi değil, her Türk milliyetçisinin varoluş amacıdır.”
Oğan, “Biz son dönemlerde fazla akademik alana, Türk milliyetçiliği fikriyatının sadece yazma-çizme kısmına hapsedildik.” diyerek, “Bize bir alan çizdiler ve dediler ki: ‘Siz ancak şu alan içinde durabilirsiniz. Devlet yönetmek, bu ülkeyi daha ileriye götürmek kim, siz kim? Siz yeri gelir HDP ile yan yana oturtturulursunuz, yeri gelir HÜDA-PAR ile kol kola sokulursunuz.’ Bize bu dikte edilmeye çalışıldı. Bizim kabul etmediğimiz, itiraz ettiğimiz noktaların başında bu geliyor. Türk milliyetçisi bir kişinin temel ideolojisi, bu ülkeye temel bağlılığı, iddialı bir şekilde söylüyorum diğer bütün ideolojilerden çok daha fazla ve farklıdır. Bu ülke için eğer ölmek gerekirse her vatansever bunu yapar ama en önden bir Türk milliyetçisi koşar.” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı